Derin Öğrenme Teknolojinin Geleceğini Nasıl Şekillendiriyor?

Derin Öğrenme Teknolojinin Geleceğini Nasıl Şekillendiriyor?

by admin

Büyük Veri, hiç kuşkusuz son birkaç yıldır pazarlama dünyası ve teknoloji meraklıları arasındaki en popüler konulardan birisi. Büyük verinin etkinlik alanındaki en çok gelecek vadeden konu ise; Yapay Zekanın en umut verici disiplinlerinden ve en heyecan verici teknolojilerinden doğan ve gelişen Derin Öğrenme (Deep Learning).

Derin öğrenmenin popülerliği, Mart 2016’da, Google’ın DeepMind Yapay Zeka programı AlphaGo’nun, “Go” isimli masa oyununda rekorları elinde tutan Lee Sedol’u 5 elden 4’ünü kazanarak yenilgiye uğrattığında zirveye ulaştı. Oyundan sonra zaferin “derin öğrenme” olarak adlandırılan, nispeten yeni bir Yapay Zeka tekniğinin sayesinde kazanıldığı ortaya çıktı. Bilim adamları, derin öğrenme teknolojisinin tüm Yapay Zeka alanını değiştirme potansiyeline sahip olduğunu düşünüyor. Bu veriler ışığında haksız olduklarını söylemek zor!

Derin öğrenme; sesli arama, görüntü ve dil işleme, veya yapılandırılmamış veri zorluklarını çözmek gibi alanları geliştirmeye çalışan, makine öğreniminin yeni bir alanı olarak tanımlanabilir. Günlük hayatımızda belki tam olarak farkında olmasak da, derin öğrenme etrafımızı çoktan sarmış durumda. Derin öğrenme bize Amazon’da kişiselleştirilmiş öneriler sunup, akıllı telefonlarımızda Siri (veya başka yapay zeka asistanı) adıyla karşımıza çıkabiliyor. Dahası, derin öğrenme teknikleri web sitelerimizin içeriğini ve mobil uygulamalarımızı kişiselleştirilmiş tekliflere dönüştürerek dijital pazarlama faaliyetlerimizi oluşturmamızı bile sağlayabiliyor.

Derin Öğrenme, teknolojinin geleceğini birçok açıdan şekillendiriyor. İşte geleceğine yön verilen en önemli alanlardan bazıları;

Ses Vasıtasıyla Arama & Sesle Etkinleştirilen Asistanlar

Derin öğrenmenin en popüler kullanım alanlarından biri, ses vasıtasıyla arama (search) ve sesle etkinleştirilen akıllı asistanlar olarak karşımıza çıkıyor. Büyük teknoloji devlerinin bu alana yatırım yapması ile, sesle aktive olan asistanlar neredeyse her akıllı telefonda bulunmaya başladı. Apple’ın Siri’si Ekim 2011’den beri pazarda. Android’in akıllı asistanı Google Now ise, Siri’nin piyasaya sürülmesinin üzerinden bir yıl geçmeden pazara girdi. Microsoft da bu akıma sessiz kalmayarak sesle etkinleştirilen akıllı asistanı olan Microsoft Cortana’yı piyasaya sürdü. Bunlara ek olarak son dönemlerde isimlerini en sık duyduğumuz Amazon Echo ve Google Assistant da şu an birçok evde tabiri cazise “evin birer ferdi” olarak varlıklarını sürdürüyor.

Öneri Sistemleri

Netflix, Amazon, Google ve Facebook gibi büyük şirketler yıllardır web siteleri ve mobil uygulamalarında öneri sistemlerini kullanıyor. Bu teknoloji devlerinin, kullanıcılar tarafından üretilen büyük çaplı verilere erişimi bulunuyor ve bu verileri hem kullanıcılara hem de işletmelerine değer katmak için kullanmaya çalışıyor. Örneğin; Amazon’un satışlarının %35’i önerilenler bölümünden elde ediliyor ve Netflix’te kullanıcılar tarafından izlenen filmlerden 2. ya da 3. Sırada yer alanları, Netflix’in öneri motoru tarafından önerilmiş oluyor.

Görsel Tanıma

Derin Öğrenme ile ilişkili popüler alanlardan bir diğeri de Görsel Tanıma. Görsel tanıma, Resimlerdeki içerik ve bağlamı anlamanın yanı sıra, insan ve nesneleri de tanıyıp tanımlamayı amaçlıyor. Görsel tanıma daha şimdiden oyun, sosyal medya, perakende, turizm vb. birçok sektörde kullanılıyor.

Aşağıdaki video görsel tanıma ve Yapay Zekanın müzik endüstrisini nasıl şekillendirebileceğini gösteren başarılı bir örnek:

Reklamcılık

Reklamcılık, derin öğrenme tarafından şekillendirilen başka bir alan. Yayıncı ve reklamcılar; daha kişiselleştirilmiş reklamlar yapmak ve reklam kampanyalarına yaptıkları yatırımların kârlılığını arttırmak için derin öğrenmeyi kullanıyor. Örneğin derin öğrenme reklam ağları ve yayıncıların; verilere dayalı öngörüsel reklamcılık, reklamlar için gerçek zamanlı teklif verme (teal-time bidding), tam hedeflemeli görüntülü reklamcılık ve daha fazlasını oluşturmak için içeriklerinden maksimum derecede yararlanmasını sağlıyor.

Derin öğrenme, her türden sektör için önemli bir alan haline geliyor ve teknoloji devleri Ar-Ge ve Birleşme-Satın Alma işlemleri alanlarında derin öğrenme için yatırım yapıyor. Bunlara örnek olarak Apple’ın, Siri’nin daha akıllı ve insancıl bir şekilde konuşabilmesi için bir Yapay Zeka startup’ı olan VocallQ (konuşulan kelimelerin içeriğini anlamak için derin öğrenmeye başvuran bir şirket) ile anlaşması ve benzer şekilde, Facebook’un, daha akıllı kişisel asistanlar geliştirmek için Wit.ai (uygulama geliştiricilerin, doğal dil işlemeyi uygulamalara eklemesini sağlayan bir startup) derin öğrenme teknolojisini satın almasını verebiliriz.

Özetlemek gerekirse; derin öğrenme, giderek daha fazla şirket tarafından yenilikçi ürünler üretmek ve hatta yeni iş modelleri ortaya çıkarmak için kullanılan ve son dönemlerde en çok yatırım yapılan bir teknoloji olarak karşımıza çıkıyor.